Kategori: Makaleler

Göz Göze Gelmek Deyim mi Atasözü mü? İnsan Ruhunun Sessiz Teması Bir psikolog olarak, insanların kelimeler kullanmadan birbirlerini nasıl anladıklarını gözlemlemek beni her zaman büyülemiştir. “Göz göze gelmek” gibi bir ifade, dilin ötesine geçen bir iletişim biçimini temsil eder. Çünkü göz teması, yalnızca görsel bir deneyim değil; bilişsel, duygusal ve sosyal süreçlerin derin bir bileşimidir. Bu yazıda, “göz göze gelmek” deyimi mi yoksa atasözü mü? sorusunun ötesine geçerek, bu ifadenin psikolojik anlam dünyasını keşfedeceğiz. Dilsel Tanım: Deyim mi, Atasözü mü? Önce dilbilimsel bir açıklık getirelim: “Göz göze gelmek” bir deyimdir, atasözü değildir. Çünkü atasözleri genellikle öğüt içerir; evrensel bir yargıyı,…

Bayram Görüşüne Kimler Girebilir? Tarihsel, Hukuksal ve Toplumsal Bir Analiz Bayram görüşü, Türkiye’de ceza infaz kurumlarında bulunan mahkûmların dini bayramlarda aileleriyle bir araya gelmesine imkân tanıyan özel bir uygulamadır. Ancak bu kavram yalnızca bir “ziyaret hakkı” değil, aynı zamanda toplumun adalet, merhamet ve yeniden bağ kurma anlayışının yansımasıdır. Bayram görüşüne kimlerin girebileceği konusu, hem hukuki düzenlemeler hem de toplumsal değerler açısından tartışmaya açıktır. Tarihsel Arka Plan: Cezaevi Ziyaretlerinin İnsan Hakları Bağlamında Gelişimi Cezaevlerinde ziyaret hakkı, modern hukuk sistemlerinin gelişmesiyle birlikte insan haklarının temel unsurlarından biri olarak kabul edilmiştir. Osmanlı döneminde mahkûmiyetin toplumsal dışlanmayla eşdeğer olduğu bir anlayış hâkimdi; bu nedenle…

Anlaki Ne Demek? Psikolojik Bir Mercekten “Anlama”nın Derin Katmanları Bir psikolog olarak insan davranışlarını gözlemlerken sık sık şu düşünceyle karşılaşırım: “Bir şeyi anlamak, gerçekten ne anlama gelir?” İnsan, hem kendini hem de çevresini çözmeye çalışan bir varlıktır. Bu bağlamda, halk arasında kullanılan “anlaki” ifadesi, yalnızca dilsel bir öğe değil; bilişsel farkındalığın, duygusal sezginin ve sosyal etkileşimin kesişiminde yer alan bir psikolojik işarettir. “Anlaki” Sözcüğünün Psikolojik Katmanları “Anlaki” kelimesi Türkçede genellikle bir farkındalık, bir idrak anını betimler. “Anlaki…” denildiğinde, çoğu zaman bir içgörünün, bir geç fark edişin ya da kognitif yeniden yapılandırmanın başladığı an kastedilir. Psikoloji dilinde bu, bireyin zihinsel şemalarının…

Gözde Rektus Nedir? Psikolojik Bir Mercekten İnsan Davranışlarını Anlamak Bir psikolog olarak, insan davranışlarını anlamaya çalışmak her zaman en büyük merakım olmuştur. İnsanların göz hareketleri, beden dilini anlamanın önemli bir parçasıdır ve bu, birçok psikolojik çözümleme için ilk ipuçlarını sunar. Bazen, gözler kelimelerden çok daha fazlasını anlatır. Peki, “gözde rektus” terimi bize neyi anlatıyor? Bu kavram, yalnızca göz kaslarının bir anatomik tanımı olmanın ötesine geçer ve aynı zamanda insanların duyusal algılarını, duygusal durumlarını ve toplumsal etkileşimlerini anlamamızda da kritik bir rol oynar. Gözde Rektus Nedir? Anatomik Perspektif Gözde rektus, göz hareketlerini kontrol eden kaslardan biridir. İnsan gözünde dört rektus kası…

Gizlilik Ayarları Nasıl Açılır? Dijital Dünyanın Evriminde Güvenliğin İzinde Bir tarihçi olarak geçmişin izlerini sürerken, bazen kendimi insanlığın sosyal ve teknolojik evrimini anlamaya çalışırken bulurum. Yüzyıllar önce, insanlar güvenliklerini savunmak için fiziksel sınırlar çizerken, bugün bu sınırlar dijital dünyaya taşındı. Geçmişte, bir kalenin surları nasıl çevresindeki tehlikelere karşı koruma sağladıysa, günümüzde de gizlilik ayarları dijital dünyada bizi tehditlerden korur. Ancak, bu dijital surların nasıl ve ne şekilde inşa edileceğini bilmek, bilgi çağında güvenliğimizi sağlayabilmek için hayati bir önem taşır. Şimdi, dijital güvenliğin temel taşlarından biri olan gizlilik ayarlarının nasıl açılacağına dair derinlemesine bir yolculuğa çıkalım. Geçmişten Bugüne: Gizliliğin Evrimi Gizlilik,…

Aşağıda, bir araştırmacı gözüyle hem toplumsal yapı-birey ilişkisini analiz eden hem de spesifik olarak “Ferhat Göçer’in oğlu hangi üniversitede?” sorusuna yanıt veren bir blog yazısı yer alıyor. — Giriş: Araştırmacının iç sesi Bir sosyolog olarak çalışmaya başladığımda, her araştırmamda önce kendime sorarım: “İnsanlar neden öyle davranır? Bu davranış beni nasıl bağlamların içine yerleştiriyor?” Ardından ikinci soru gelir: “Birey yapıyı yeniden üretirken nasıl biçimlenir, yapıyla nasıl etkileşir?” Bugün, ünlü bir ismin oğlunun üniversite tercihi üzerinden, toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler bağlamında bir çözümleme yapmak istiyorum. Gerçekten de “Ferhat Göçer’in oğlu hangi üniversitede?” gibi bir soru, sadece magazinsel bir meraktan…